aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Kasım 2016 Salı

AŞK NEDİR

 AŞK  NEDİR


Aşk insanı heyecanlandıran, karnında kelebekler uçuyormuş hissi veren, ayağını yerden kesen, kalbini yerinden çıkacakmış gibi hızlı atmasına sebep olan çok güçlü bir duygudur. 

Aşk duyulan çok büyük tutkudur. Sadece kişiye değil, aklınıza gelen her nesneye aşk duyulabilir.
Resime, resim yapmaya, müziğe, müzik yapmaya, lükse, doğaya da aşık olabilirsiniz.
Aşk neye aşıksanız ona çok büyük tutku ile bağlı olmanız, ve ona sahip olmak için duydugunuz dayanılmaz arzudur.
Aşk kısaca duydugunuz sahip olma isteği, arzu ve tutkudur.
Aşk onu nasıl karşıladığınız ve nasıl yaşadığınıza bağlı olarak, size iyi yada kötü gelebilir.
Aşk sizi iyi yönde motive ederse faydalı olur. Aşık olan insan o heyecanla birçok işi daha kolay başarabilir. Aşkın motive ettiği tartışılmaz  bir durumdur.

Mutlaka ki aşkın olumsuz da bazı yanları vardır. Aşık olan kişinin gözü kördür ve görmek istemediği hiç birşeyi görmez. Hatta öyle ki çevresi uyarıda bile bulunsa aldırış etmez.  Nazen doğru bulmadığı şeyleri bile farkında olmadan yapabilir. Aşk sizi arzu ve tutkudan kör ve düşünemez hale getirir ve tamamen kontrolünüzü kaybettirirse istemediğiniz sonuçlara da sürükleyebilir.

Fakat ne olursa olsun aşk insana kendini özel hissettiren, yaşattığı heyecanla insana güzel şeyler yaptıran müthiş bir duygudur.

Devamını Oku

3 Nisan 2015 Cuma

SENİ SEVMEKTEN KORKUYORUM


Seni sevmekten korkuyorum
Yapma ne olur yapma
Seni sevmekten çok korkuyorum
 Bana böyle derin bakma
Bakışlarında uzaklara dalıyorum.
Kendimi kaybediyorum, yapma.
Sevmek başlı başına bir acı bende
Her an seni düşünmek, her an seni yaşamak
Herkesten her şeyden uzak, bambaşka bir dünya kurmak
Sadece senin yanında, kimseye aldırmadan inadına mutlu olmak
Ve sadece sana sarılmak
Düşünmeden, doyasıya.
Bir ekmeği bölüşmek seninle, aynı bardaktan su içmek
Durmadan, kana kana
İşte benim kalbim böyle  bilir sevgiyi, böyle yaşar.
Ve ben o acı dolu hayal dünyasında yaşamak istemiyorum
Yapma ne olur yapma
Bana bu acıyı yaşatma
Sevmek başlı başına ölüm bende
Yapma ne olur yapma

Beni öldürme
Devamını Oku

2 Nisan 2015 Perşembe

AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?

AŞK HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?

Aşık olunca insanın gözü kör olur. Herşeyi iyi yanından görmeye başlar. Çoğu zaman kendisine yapılan kötü şeyleri bile fark etmez. Farketse bile iyiye yormaya çalışır. Aslında bu tutum güzel bir tutumdur. Çünkü kendini daha mutlu ve huzurlu hisseder. Nnormalde asla affedemeyeceğimiz, tahammül edemeyeceğimiz şeyleri bile  aşıkken kabullenmemiz daha kolaydır. Yapılan çoğu hatayı aşıkken kolay affederiz.

Peki bu şekilde taviz vermek ne kadar doğrudur?


Aşk her şeyi affeder mi sorusunu duyunca hemen hemen hepimizin aklına aldatılmak gelir Çünkü aldatılmak dışında yapılan hataları affetmek daha kolaydır. Aldatılmak insanın yaşayabileceği en acı duygulardan biridir. Birlikte olduğunuz kişinin sizin dışınızda başka biriyle fiziksel veya duygusal temas ettiğini düşünmesi bile kötüdür. İnsan kendini değersiz ve önemsiz hisseder. Bir başkasının kendi yerine geçmesi kabul edilemeyecek kadar ağırdır.
Böylesine bir durum yaşandığında affedilip affedilemeyeceği tamamen kişiye göre değişir. İnsanın hayata bakış açısı aldatan kişiyi affedip affetmeyeceğini değiştirebilir. Çünkü böylesine ince bir konu için kesin cümleler kurmak oldukça zordur.

Aldatılmakla ilgili şu unutulmamalıdır ki: bir insan ilk kez aldatmışsa zaaf olarak kabul edilebilir, ancak ikince kez aldatmışsa kesinlikle hatadır. İlk seferde aldatan çevresinden, arkadaşlarından etkilenmiş, kendini kontrol edememiş ve hataya düşmüş olabilir. Sonrasında o hataya bir daha düşmemek için hatasından ders çıkarıyor ve yaptığı her neyse yapmıyor olması gerekir. Eğer hala ders çıkaramamışsa o insan tekrar aldatabilir.

İlk seferde affedilmiş olmak, insanda bir rahatlığa yol açabilir. Nasıl olsa affediliyorum düşüncsiyle hataya yine düşebilir. Tam da bu yüzden her ne kadar ilk aldatma zaaf dnse de, affetmenin ne kadar mantıklı olduğu herkesin kendi inisiyatifindedir. Aşk her şeyi affeder mi sorusuna verilecek yanıt olayın yaşandığı zaman ve durumda bile farklılık gösterebilir. 



Devamını Oku

1 Nisan 2015 Çarşamba

SADECE BENİM OL

Sadece benim ol
Sen sadece benimsin benim olmalısın
Gönlüm dayanmaz seni başkasıyla görmeye
Başkasının seni sevmesine
Seni sevene kadar kıskançlık nedir bilmezdim
Kıskanmayı bile sende öğrendim ben
Sen herkesten her şeyden çok farklısın
Yani sen başkasın bambaşka
Sen bana özelsin başkasıyla olmana nasıl dayanır gönlüm
Söyle hiç böyle sevildin mi sen
Hiç bir kalp senin için böylesine yandı mı
Yanamaz inan
Şimdi gel ve sadece benim ol
Sadece benim kalbimde, sadece bana özel
O deniz gözlerine  başkası bakmasın
Çünkü sadece ben boğulmak istiyorum o denizde.


Devamını Oku

30 Mart 2015 Pazartesi

ÇİVİ ÇİVİYİ SÖKMEZ

ÇİVİ ÇİVİYİ SÖKMEZ

Aşk insanı hayata bağlayan, mutluluk veren, her şeyi güzel görmeyi sağlayan müthiş bir duygudur. İnsan aşık olunca kendini yeniden doğmuş gibi hisseder. Bu güzel hisler hiç bitmesin ister. Aşık olunca sevdiğimiz insan herkesin önüne geçer, bir anda hayatımızın merkezi olur. Bu yüzden de yaşanan ayrılıklar çok ağır hasarlar bırakır.  Ayrılığın oluşturduğu o büyük boşluktan bir an önce kurtulabilmek için insan çoğu zaman başlasıyla kendini avutmaya çalışır. Çünkü yaşadığı o duygular o kadar güzeldir ki, o mutluluğun bitmesini istemez. Bitince de ‘çivi çiviyi söker’ düşüncesiyle aynı duyguları başlasında yaşamaya çalışır.

İçinden hala aşık olduğu kişiyi çıkaramayan bir insanın diğer bir kişiye aşık olması, o tarifsiz güzel duyguları onunla yaşaması çok zordur. Ayrılır ayrılmaz bir başkasıyla birlikte olmaya çalışmak insanı yormaktan başka bir işe yaramaz. Üstelik yıpranan sadece bir kişi değildir.

İçinde başka birinin aşkı dururken, birine kalbinde yer vermeye çalışmak doğru olmaz. Henüz eski aşk tam anlamıyla bitmemişken, nasıl  bir başkasına gerçekten aşık olunabilir ki? Bu durum yeni birlikte olmaya çalışılan kişiye de haksızlık yapmak olur. Düşünün ki sevgiliniz siz eski aşkını sizde unutmaya çalışıyor. Bu durum size ne hissettirirdi? Sürekli diken üstünde olmaz mıydınız? Kendinizi kullanılmış gibi hissetmez miydiniz? Bu şekilde bir  ilişki ne kadar sağlam temeller üzerine kurulabilir ki? Sağlam temeller üzerine kurulamayan her ilişki çok çabuk yıkılır.


İlişkiyi gerçekten sağlam temeller üzerinde kurmak için her iki tarafın da kalbinde kimsenin olmaması, yeni bir ilişkiye hazır olarak başlaması gerekir. Tam da bu yüzden çivi çiviyi sökmez. Kalpte bir çivi varsa, yeni bir çivi çakmak hem kalbe hem de çivilere daha çok acı verir. Kalbinden eski çiviyi çıkarmadan yeni bir çivi çakılmaz. Zamanla o eski çici yok olacaktır, Kalp tazelenmiş ve yeni ilişkilere hazır hale gelecektir. Sağlıklı bir ilişki yaşamak istiyorsak, bir ilişkiden çıktıktan sonra kendimize ve kalbimize dinlenme süreci tanımalıyız. Ancak o zaman yeni ilişkiler de mutluluğu yakalayabiliriz. 
Devamını Oku

17 Mart 2015 Salı

AŞK İNSANI GÜZELLEŞTİRİR

AŞK İNSANI GÜZELLEŞTİRİR

Aşık insan güzeldir. Aşk insanın güzelliğine güzellik katar. Aşk insanı her bakımdan güzelleştirir. Güzellik derken, sadece fiziksel güzellikten söz etmiyoruz. Aşık insan ruhsal olarak da aşık olmadan önceki ruh halinden daha güzeldir.

AŞK İNSANI NASIL GÜZELLEŞTİRİR?

Fiziksel Güzellik: Hepimiz karşılıklı ya da karşılıksız mutlaka aşkı yaşarız. Aşkın ne olduğu ile ilgili hepimizin az veya çok mutlaka bir fikri vardır. Karşılıklı ya da karşılıksız, insan aşık olduğunu hissettiği an güzelleşmeye başlar. Kadın veya erkek hiç fark etmez. Aşık olduktan sonra kişisel bakımımıza daha çok özen gösteririz. Aşık olduğumuz kişiyi etkileyebilmek için ne gerekiyorsa yaparız. Onu görme ihtimalimizin olduğu bir yere giderken en güzel kıyafetlerimizi giyeriz. Onunla karşılaşma ümidiyle her zamankinden daha bakımlı oluruz.  Daha çok makyaj yaparız, daha çok parfüm sıkarız, kilomuza daha çok dikkat ederiz. Hatta yürüyüşümüz, duruşumuz bile eskisinden daha güzel bir hal alır. Onun karşısına hep en güzel halimizde çıkmak isteriz. Bizi özensiz görmesini istemeyiz. Onun bizi güzel veya yakışıklı bulması çok hoşumuza gider. Çevrenizdekiler bile sizdeki fiziksel değişimi, eskisinden daha özenli olduğunuzu hemen fark eder. Süslenmek için artık çok güçlü bir sebebiniz vardır.

Ruhsal Güzellik: Aşık insan her şeyden önce mutludur. Aşık olduğunuz kişiyi gördüğünüzde heyecaınız artar, adrenalin yükselir. Hayata bakış açımız daha olumlu olur. Her şeye iyi yönünden bakmaya başlarız. İçimiz huzurla kaplanır. Bardağın dolu tarafını görürüz. Öfkemizi kontrol altına almamız kolaylaşır. Sinirlensek bile kolayca sakinleşiriz. Eskisinden çok daha enerjik, çok daha canlı oluruz.  Hayat daha anlamlı gelmeye başlar, yaşamak eskisinden daha güzeldir. İçimiz hep kıpır kıprdır. Her zaman coşkulu ve heyecanlı hissederiz. Sıkıntı, stres, hüzüm yerini mutluluk ve huzura bırakmıştır. Mutlu hissetmek için artık çok güçlü bir sebebimiz vardır.


Aşk insanı güzelleştirir. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak eskisinden daha güzel oluruz. Aşk insanın güzelliğine güzellik, yaşamına heyecan katar. Aşk insanı nasıl güzelleştirir, güzellik derken kastedilen nedir sorularına cevap aradık ve aşkın insanı hangi bakımdan, nasıl güzelleştirdiğini hep birlikte bir kez daha  hatırlamış olduk
Devamını Oku

20 Ocak 2015 Salı

AŞKI CANLI TUTMAK

AŞKI CANLI TUTMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?



Aşk insanın hayatında yaşayabileceği en özel en güzel duygulardan biridir.  AAşk insana tarifi zor bir heyecan yaşatır. Bu heyecan çoğu zaman insanın ayaklarını yerden keser. Aşık olan kişi kendisini dünyanın en mutlu insanıymış ve dünya kendisi etrafında dönüyormuş gibi hisseder. Ama aşkı ilk günkü kadar canlı tutmak  çok önemlidir. Peki aşkı canlı tutmak mümkün müdür?



AŞKI CANLI TUTMAK ELBETTE MÜMKÜN. 


Aşkı canlı tutmayı bir örnekle daha anlaşılır hale getirelim. İki kişinin ataba ile çok uzun bir yola çıktığını düşünelim.  Bu yol oldukça zorlu ve küçük büyük engellerle doludur. Yola ilk çıkıldığında kişilerden birisi şoför koltuğunda diğeri iseyan koltuktadır. Zamanla arabanın şoför koltuğunda oturan kişi yorulacak ve dinlenmeye ihtiyaç duyacaktır. Bu durumda şoför koltuğuna diğer kişi geçmeli ve yolculuk devam etmelidir.  Tabi kişilerden ikisinin şoförlüğü iyi olmayabilir. Bu durumda şoförlüğü iyi olan ın diğerine destek olması ve bilgilerini paylaşması gerekir. Şoför koltuğuna oturan her kimse yolcuğun iyi geçmesi için ne gerekiyorsa yapmalı.  Arabanın sürekli aynı hızlı gitmesi  mümkün değildir. Araba  bazen yavaş gidecek hatta bazen duraklayacaktır. Çünkü yol engellerle  doludur. O engelleri aşabilmek için sabırlı ve dayanaklı olunmalı, kolay pes edilmemelidir. Eğer yapılan yolculuğun keyifli geçmesini istiyorsak  ihtiyacımız olan tek şey zaman ve partnerimizin desteğidir. 

Aşkı canlı tutmayı da bu araba örneğine benzetmek mümkündür.  İlişkilerde de biri ilişkiyi yürüten olur. Yani biri  daha ön plandadır. Ama bu durum zamanla ilişkiyi yürütenin yorulmasına ve yıpranmasına sebep olur.  O anlarda hemen diğerinin şoför koltuğuna geçip ilişkiyi yürütmesi gerekir.  Arabanın sürekli hızlı gitmesi tehlikelidir. İlişkilerde de aşkıcanlı tutmak zordur. Çünkü zamanla  o heyecan azabilir. Önemli olan o duraklama anlarında çiftlerin birbirlerine destek olması ve engeller karşısında pes etmemesi gerekir. Nasıl ki arabamız bir süre kullandıktan sonra bakıma ihtiyaç duyuyorsa, ilişkimizin de bazı dönemlerde tazelenmeye ihtiyacı vardır.  Arabamız bozulduğunda yapılması için sabırla bekliyor ve ondan vazgeçmiyorsak, ilişkimizde de partnerimizi yarı yolda bırakmadan tekrar aynı heyecanı yaşamak için emek vermeliyiz. 
Devamını Oku